Ayrılık acıtıyor mu?


Bugün sabah resmen ayrıldık. O da dolmuştu ben de dolmuştum. Ona yine de ayrılmak istemediğimi ve düzeltebileceğimiz şeyleri düzeltebilir miyiz diye konuşmak istediğimi söyledim. Ama o zaten önemli olan süreçlerde birbirimizi yeteri kadar desteklemediğimizi ve ayrılmak istediğini söyledi. Kızgın olmadığını da. Fotoğraflarımı silmesini söyledim. O da ailesi konusunda problem yaratmayacağıma emin olmak istedi ve bu şekilde konuşmayı bitirmiş olduk. WhatsApp da beni dün gece çok konuşuyorum diye engellemiş. Uyuması gerektiği için mesaj sesinden rahatsız olmuş. Bunlar hep trip. Kızgın tabi ki. İçinde bulunduğu stresten kurtulmak için ayrılmanın iyi bir çözüm olacağını düşündü. Ki bu yüzden bana ne zaman Türkiye hakkında gelecek planları yapsa çok gerildiğini, bu durum ortadan kalkarsa rahatlayacağını söyledi. Geri döner mi bilmiyorum. Orana vuracaksam eğer belki %80 mesaj atacak. Öyle olacağını düşünüyorum. Çünkü bir anda bitmiş gibi oldu. Benim için öyle en azından. Mesaj atarsa da ne hissettiğine dair bir şeyler olabilir. Ya da bir bahane bulmuş olabilir. Yazma bahanesi. Bilmiyorum. Ben ne hissediyorum? Boşluk. Onsuz nasıl bir hayat olurdu merak ediyorum. Meraktan çok endişeleniyorum. Çünkü çok alıştım ona. Belki de sorun budur. Birbirimize alıştığımız için bırakamıyorduk. Ama böyle deyince onu sevdiğimi de anlıyorum çünkü bu sadece alışkanlık olamaz. Ben sadece yoruldum. Onu taşımaktan, problemlerle savaşmaktan, yalanlar söylemekten... Kendi hayatımı kaçırıyor muyum diye bile düşünüyorum. Ama aynı zamanda güvenebileceğim kimse kalmıyor diye üzülüyorum. Geri dönmek isterse döner miyim? Tekrar aynı cesareti bulup aynı maceraları yaşamak ister miyim? Hayır dersem de onsuzluğu gerçekten s indirebilir miyim hiçbir fikrim yok. Dediğim gibi sadece boşluk var şimdi. Sabahtan beri hiç yazmadı ama engeli kaldırdı. Bakalım neler olacak...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güney Kore'li Sevgili

Atarlı giderli göndermeler

Yandan yandan geliyorlar