Kayıtlar

Bazen bitmesi gerekir yeni başlangıçlar için

Maalesef başlıktaki gibi umutlu yazamıyorum şimdi. Kalbim param parça. Kafamda bin tane soru. İçimde korku. Durmadan ağlıyorum. Ağlayınca geçecek sanki. Ettiğimiz en büyük kavgaydı ve kırmızı çizgimdi. Neden diye soracaksınız? Bu hayatta beni en iyi tanıyor dediğim kişi bugün bana önce yastıkla vurdu. Sonra sandalyeyle vurmaya yeltendi. Sebebi ise onu tahrik etmemmiş. Sanki bu ona birine vurma hakkını verecekmiş gibi. Bana vurma hakkını verecekmiş gibi... Korktum. Bana gerçekten vuracağını, yüzüm gözüm mor olacağını sandım. Bu hayatta yaşadığım ilk travma zaten buydu. Sevdiklerimin birbirini incitmesi. Onlar da öyle başlamıştı belki? 4. Yıl olacaktı. 1 veya 2. Yıl bana elindeki plastiği fırlattığını ama o zamn duşa kabinde olduğum için zaten gelmeyeceğini söylemişti. Ki ben bunu yine de unutmamıştım. Canımı acıtma isteğiyle yaptığı bir şeydi çünkü. O günden bugüne hiç olmadı. Ama bu akşam... Benim için her şey bitti. Hayatımı böyle bir adamla geçirmem. Ya bana bir gün gerçekten vurursa...

Yandan yandan geliyorlar

Münih'de 9. günüm. Derslerin başlamasının 2. günü ve ben kendime uygun ders seçimi yapamayacağım diye korkuyorum. Almancam çok kötü. Çalışmıyorum da! Salak gibi. Her şey daha da zorlaşacak. Çalışmam gerekiyor ama of. Bunu yazarken bile stres yaptım. Okul dışında her şey güzel. Ortama adapte oldum gibi. Seviyorum da burayı. Gerçi ilk günler böyle olması normal. Göreceğiz bakalım. Kanghee'nin Youtube işi başarılı olacak gibi. Daha çok başında ama öyle olacağını hissediyorum. Güzel yorumlar geldikçe ikimiz de heyecanlanıyoruz. Şapşik ya. Aramız iyi bu aralar. Ben de Almanca konusunu aşabilirsem daha da güzel olacak. Of Almanca of. Bugün "ya bir hata yaptıysam?" diye düşündüm. Aslında bunu dünkü derste de düşünmüştüm. Umarım çabucak işin içinden çıkarım. İngilizce burada yaşamak için yeterli ama derslerimi düşüremem! Onun dışında iyiyim. Sorun yok. Çok iyiyim hatta. Dün Marienplatz bebeğimle buluştum. Harika biir yerdi. Çok da yakın. Ubahnla istediğim zaman gidebilirim....

E her şey güzel görünüyor

Resim
En son yazdığım blogdan sonra barıştık onunla. Sonra da ben uyuşmazlık çıkarıp aramızı bozdum. E tekrar barıştık. Youtube videosunu yayınladı. 270 izleyiciye ulaştı. Çok bir şey değil ama ailemin tepkisi güzeldi. Çok beğendiler. Bu da ona yetti. İkinci bir video için hazırlıklar yapıyor. Peki ya ben? Bu yazıyı Münih'ten yazıyorum sevgili okurlar! Hayalim yurtdışı seyehatleri yapıp bolca yerler görmekti. Yavaş yavaş yaklaşıyorum Şimdiden iki farklı kıtanın ülkesini ziyaret etmiş bulundum. Ama beni yorucu bir dönem bekliyor. Almanya'da Almanca öğrenmeden devam edemem. Çok iyi olmak istiyorum. Harika bir çevirmen ve gezgin! Buraya yerleştim. Çok rahatım. Tahmin ettiğimden de çabuk alıştım odama ahahah Ailemi henüz özlemeye başlamadım. Ama arada keşke onlar da olsaydı diyorum. Kız kardeşim okulu bitince geleceğini söyledi. Seneye kışın :) Benim adamım da öyle. Hadi bakalım! Lucy'i özlüyorum biraz. Biraz da endişeleniyorum ne yapıyordur şimdi diye. Canım kedim ya! Burada sokak...

Ayrılık acıtıyor mu?

Bugün sabah resmen ayrıldık. O da dolmuştu ben de dolmuştum. Ona yine de ayrılmak istemediğimi ve düzeltebileceğimiz şeyleri düzeltebilir miyiz diye konuşmak istediğimi söyledim. Ama o zaten önemli olan süreçlerde birbirimizi yeteri kadar desteklemediğimizi ve ayrılmak istediğini söyledi. Kızgın olmadığını da. Fotoğraflarımı silmesini söyledim. O da ailesi konusunda problem yaratmayacağıma emin olmak istedi ve bu şekilde konuşmayı bitirmiş olduk. WhatsApp da beni dün gece çok konuşuyorum diye engellemiş. Uyuması gerektiği için mesaj sesinden rahatsız olmuş. Bunlar hep trip. Kızgın tabi ki. İçinde bulunduğu stresten kurtulmak için ayrılmanın iyi bir çözüm olacağını düşündü. Ki bu yüzden bana ne zaman Türkiye hakkında gelecek planları yapsa çok gerildiğini, bu durum ortadan kalkarsa rahatlayacağını söyledi. Geri döner mi bilmiyorum. Orana vuracaksam eğer belki %80 mesaj atacak. Öyle olacağını düşünüyorum. Çünkü bir anda bitmiş gibi oldu. Benim için öyle en azından. Mesaj atarsa da n...

Atarlı giderli göndermeler

Lise zamanlarında yaptığım ve artık çocukça bulduğum bir olaydır küstüğün kişilere sosyal medya üzerinden gönderme yapmak. Kişi hayatından çıktıysa onu hala önemsediğini ve istediğini göstermek kendini küçük düşürmek gibi geliyor. Hiç var olmadıklarını düşünmeye zorlamak daha mantıklı. Bende işe yaradı mı? Yarı yarıya. Eski sevgililerim için çok işe yaradı. Eski arkadaşlarım için ise hala deniyorum. 6 gün sonra Almanya yolcusuyum. Gidebilecek miyim onu bile bilmiyorum. Sağlık sorunlarım beni korkutuyor. İnşallah her şey için hayırlısı olur. Oraya gitmem gerekiyorsa giderim, kalmam gerekiyorsa hayırlı bir sebebi vardır. Ama inşallah giderim sağlıklı bir şekilde. Sağlıklı olmayı, çevremdekilerin sağlıklı olmasını çok istiyorum. Tek dileğim bu. Kangheeyle aram eh işte. Bu aralar ona gıcık oluyorum. Beni strese sokuyor ve artık katlanamıyorum gibi geliyor. Belki geçicidir belki gerçek düşüncelerim... Göreceğiz

Karasu'da korkunç bir gece

Yazacak çok şey oldu. En önemlisi de dün oldu. Dün gece. 19 Ağustos günü geniz etimden olduğum biyopsi yüzünden dün gece bindiğim kamikazede geniz etimde kanama oldu. Ne olduğunu anlayana kadar büyük panik oldum. Karasu'da Gülşen'in yanındaydım. Yorucu bir gün geçirmiştik ama böyle biteceğini tahmin edemedim. Geceyi hastanede bitirdik. Hala geniz etimin hassasiyetini hissediyorum. Öleceğim sandım kanamayı görünce. Dışarıdan bakınca basit bir şey gibi görünüyor olabilir ama o an kamikazeden çıkamayıp, burnumdan aşağı süzülen kanı durdurmaya çalışırken ne olduğuna da anlam veremezken hayatımda unutmayacağım sayılı anlardan birini yaşadım. Annemleri aradım ve onlarda beni aldılar. Hatta annemin de korkudan tansiyonu çıkmış. İyi olduğumu düşünüyorum ama hala içimde bir tuhaflık var. Rahatsız bir his. Ayrıca etrafımdan pinpirikli ve nazlı olduğuma dair yorumlar aldım. Öyleyim de. Ama öyle olmamaya çalışıyorum. Yakında Almanya'ya gideceğim. Onun için de huzursuz hissediyorum. Sa...

Kırgınım hala

Tam bunu yazacağım anda aklıma birinin doğum günü geldi. Bugün onun doğum günü. Kalbimi en çok kıran 2 kişiden birinin. Oysa ben buraya havalı şeyler yazmayı planlıyordum. Bir anda saçma şeyler düşünürken buldum kendimi. Hayatımın sonuna kadar bu hayal kırıklığını taşımaktan çok korkuyorum. Ruhumu yıpratıyor. Onların benim kadar önemsemediğini, hatta hatırlamadıklarını düşünüyorum. Benim de aşmam gerekirken gelmiş 2 sene sonra yine aynı şeyleri düşünüp, yazıyorum. Ah kalbim. Bir de bu maceraya yenileri ekledim... Onların yükü ilki kadar koymadı ama varlığını hissediyorum. Bazen. Zayıf hissettiğim zamanlar komple vuruyor hepsi. Ne var ki tek derdim arkadaş çevresi. Geçici ve muhtemelen 5 yıl sonra hatırlamayacağım bir problem. Daha doğrusu hafife alacağım zamanlar. Kalbime söz geçiremiyorum hahaha yav benim bunları sevgilim için söylemem gerekiyordu. Yani kızların bu yaşlarda erkekler hakkında acı çektiklerini düşünürdüm. Adımla tamamen çelişen olaylar yaşıyorum. Kimsenin dostu değilim,...